Yeni Yıla Taşımamanız Gerekenler
Hayatımın hiçbir döneminde kendimi içsel yönden eğitmeyi başaramadım. Bu da bir yetenek sanırım ve bende yok. Kitaplar, filmler, nefes egzersizleri, yediğim sağlam kazıklar, yoga, hayal kırıklıkları… Hiç biri beni yeterince silkelemeyi başaramadı. Etrafını umursamayan, kendisini hayatın merkezine koymayı başarabilen kişilere nasıl gıpta ediyorum anlatamam. Hala buluttan nem kapan, olmadık şeyleri kafasına takan, enerjisi karşısındaki kişiye bağlı olarak korkunç etkilenen, tereddütlerin, iç sıkıntısının, huzursuz uykuların kraliçesiyim. Sanırım benim içsel yolculuğum da böyle gelip böyle gidecek…
Yeni yıla çok az kaldı… Tüm hatalarımızı, pişmanlıklarımızı silip atamayız, baştan başlamak her zaman olanaklı değil, yeni bir insan olamayız (En azından ben olamam). Ancak son zamanlarda, yakın çevremdeki “zararlı”lardan uzak durmak konusunda azimle yol aldığımı düşünüyorum. Onları eskisi kadar önemsemiyorum, bunun yerine dikkatimi ve enerjimi güzelliklere harcamaya gayret ediyorum artık.
Yazar Paul Hudson, bu konuda 10 Toxic People You Shouldn’t Bring With You Into The New Year başlığı altında güzel bir sınıflandırma yapmış. Şöyle bir toparladım ve sizinle de paylaşmak istedim.
Yeni yıla taşımamanız gereken 10 zehirli insan tipi
- Hayatımızı daha da stresli hale getiren insanlar.
Aslına bakarsanız stres, kötü değildir. Bazen sizi siz yapan, güçlü kılan şeydir. Eğer stresin hayatınızı kötü etkilediğini düşünürseniz, gerçekten de öyle olur. Ancak eğer stresi bir motivasyon aracı olarak kullanmayı başarabilirseniz, eylemlerinizi bu doğrultuda şekillendirebilir, onu sağlıklı bir duyguya dönüştürebilirsiniz.
Diğer yandan, stresin kaynağı, durumlar olmalıdır insanlar değil. Eğer hayatınızda, sizi periyodik olarak strese sokan ve kendi doğrultusunda yönetmeye çalışan insanlar varsa onları hayatınızdan çıkartın.
Hayat zaten yeterince gerilimli, daha fazlasına ihtiyacınız yok.
- Sizi kullanan insanlar.
Adil olmak gerekirse, aslında herkes bir şekilde birbirini kullanır. Genelde bunda sorun yoktur. İletişimde olduğumuz kişilerden, öyle ya da böyle fayda sağlarız. Aksi durumda iletişim kurmak istemezdik.
Bazen de hayatımızdaki insanlar tek taraflı olarak bizi kullanır ve incitir. Bunlar sizinle, sizi zehirleyen, kurutana kadar emen bir parazit gibi yaşarlar.
Böyle insanların hayatınızda yeri olmamalı, onları yeni yıla taşımayın.
- Size saygı duymayan insanlar.
Her saygıdeğer kişi, saygı duyulmayı hak eder. Saygı işi böyle yürür. Eğer hayatınızda, size saygı göstermekte zorlanan birisi varsa, yollayın onu, gitsin!
Size saygı göstermeyenleri hayatınızın bir parçası yapmayacak denli kendinize saygınız olsun.
- Sizi incitmek için uğraşan insanlar.
İnsan bazen saf olabiliyor. Hayatımızın bir parçası olarak gördüğümüz, önemsediğimiz kişiler, acı biten, üzücü deneyimlerin parçası haline gelebiliyor.
Burada sorun, birisi bizde duygusal acıya sebep olduğunda, onun bizim için ne anlam ifade ettiğinin ayırdına varmamız. Eğer birisi bizi duygusal olarak incitebiliyorsa, onu önemsememiz doğaldır. Bu yüzden çoğunlukla hayatımızda kalmalarına izin veririz.
Genelde böyle karakterlerin, yaşantımızda haddinden fazla yer kaplamasına neden olan kişi kendimizden başkası değildir. İnsanlar zaman zaman birbirini incitebilir, kabul… Bazen işler böyle ilerler. Fakat hayatınızda sizi sürekli inciten, bunu alışkanlık haline getiren birisi varsa, kendinize bir iyilik yapın ve onu dünyanızdan kesip atın.
Acı, sadece eğer size bir ders veriyorsa iyidir. Aksi durumda, almanız gereken ders, kimsenin sizi boks torbası gibi görmeye hakları olmadığıdır.
- Sürekli size yalan söylemekten vazgeçemeyen insanlar.
Herkes yalan söyler. Çoğu yalan zararsızdır ancak yine de güvendiğiniz bir kişinin size yalan söylediğini fark ettiğinizde durum değişir.
Hayatınızı güvenilir ve sizi daha iyi hissettiren insanlarla doldurun. Yalanı her yerde bulursunuz. Doğru olan, daha nadir ve değerlidir.
- Yüzünüze gülüp arkanızdan sizi hor gören insanlar.
Sadece aptallar yeni bir yılda hayatlarında böyle şahıslarla devam etmek isterler 🙂
- Sizi umursamayan ancak umursuyormuş gibi yapan insanlar.
Bu tarz toksik şahıslara düzmece arkadaş denir. Beraber takıldığınızda eğlenir, güzel zaman geçirirsiniz, yardım isteklerine hevesle cevap verirsiniz ancak sizin yardıma ihtiyacınız olduğunda, “mucizevi” bir şekilde ortadan kayboluverirler.
Bu kişiler ileri derecede toksiktir çünkü size yanlarında olduğu izlenimi vererek sahte bir güven duygusu yaratırlar. Ancak ne zaman onlara dayanmak için eğilseniz, kendinizi yerlerde yuvarlanırken bulursunuz.
- Sizi ısrarla eski yaşam tarzınıza döndürmeye çalışan insanlar.
Hayat geliştiği/değiştiği oranda ilginç ve heyecanlıdır. Hep ileriye gitmek, kendimizi geliştirmek için, mutlulukla çevrelemek için çaba gösterdikçe, manevi açıdan tatmine ulaşırız.
Bazıları sürekli, bir zamanlar olduğunuz kişiye dönmeniz için çaba gösterir. Çünkü yaşamınızın o evresine enteresan bir biçimde takılıp kalmışlardır. Bunlar için de doğru olanı yapın ve onları ait oldukları mağaraya geri gönderin.
- Sizi frenleyen insanlar.
Büyüdüğüm onca yılda, son bir kaç senedir kabul ettiğim bir gerçek var; Pek hoş bir gerçek değil ama inkar edemem: Sizin “arkadaş” adını verdiğiniz bir çok insan aslında hayatınızın bir parçası olmamalı.
Zaman geçtikçe gelişiyoruz, değişiyoruz. Amaçlarımız, hedeflerimiz farklılaşıyor. Bazı ilişkilerimiz de, bu doğrultuda güncelliğini yitirebiliyor. Onlar, egosantrik olduklarından veya ideal dünya anlayışları sizinki ile uymadığından sizin inşa ettiğiniz yeni hayatta yerlerini bulamayabiliyor. Böylece kendi versiyonlarına sizi dahil etmek için çabalıyorlar.
Çevremizde bir sürü insan, onları sürekli frenleyen bu tip kişiler yüzünden rüyalarındaki hayatı oluşturma konusunda başarısız oluyorlar.
Eğer hedefleriniz aynı hizada değilse, hayatlarınız da değildir.
- Yaşamınızda sadece “yer işgal eden” insanlar.
Hayatta her şeyin bir sınırı var. Kaynaklar sınırlı… Zaman sınırlı… Yer sınırlı… Yaşam boyu üstesinden gelecekleriniz sınırlı… Her şeye sahip olamayız, olmamalıyız da…
İşte bu yüzden, sadece tüm seçimlerimizde değil, bunu kiminle yapacağımız konusundaki seçimlerimizde de çok dikkatli davranmalıyız. .
Aynı anda sadece bir avuç sağlam ilişki yürütebilirsiniz– daha fazlasıyla baş edecek ne zamanınız, ne enerjiniz ne de zihinsel odağınız vardır. Eğer hayatınızı yarım yamalak şeylerle dolduruyorsanız, kendinize yarım yamalak bir yaşam yaratmanız kaçınılmaz. Birisi hayatınıza değer katmıyorsa, şüphesiz hayatınızdan çalıyor demektir.
Tümünü arkanızda bırakın ve etrafınızda olmasını istediğiniz kişilerle daha iyi bir manevi çember yaratın.
Ne dersiniz, 2016’ya, sırtımızdaki ağır yükleri atarak girelim mi?
Hepinizin yeni yılı kutlu olsun.
Görkem Öktem Çetinalp