STRES BİLE BAŞIMIZI DÖNDÜREBİLİYOR
Etrafımdaki her şey sürekli hareket ediyor… Kendim de dönüyorum… Dünyam tersine döndü… Yer sanki ayağımın altından kayıyor… Ayağım boşluğa gidiyor… Başım kazan gibi… Tüm yaş grupları göz önüne alındığında her 100 kişiden 3’ünde görülen bu tablonun adı; baş dönmesi, tıbbi adıyla, vertigo! Toplumdaki yaygın inanışın aksine vertigo hastalık değil, pek çok hastalığın bir belirtisi. Gözlerde istem dışı hareketler ile bulantı ve kusmanın da eşlik edebildiği vertigo sadece zaman zaman ayağın kayması hissiyle sınırlı kalabileceği gibi, hastayı günlük yaşamını idame ettiremez noktaya düşürecek kadar sık ve şiddetli olabiliyor. Güzel haber ise doğru tanı ve doğru tedaviyle sonuç alınabilmesi!
Zaman zaman ani tansiyon problemleri, kan şekerinin düşmesi veya kullanılan ilacın yan etkisi gibi çeşitli nedenlerle baş dönmesi problemleri yaşanabiliyor. Kimi zamansa, örneğin hipotansiyona bağlı gelişen bayılma hissini hastalar baş dönmesi sanıyorlar. Oysa ki bu durum gerçek bir baş dönmesini yansıtmıyor. Genellikle iç kulak hastalıklarının yol açtığı ve “vertigo” olarak adlandırılan gerçek bir baş dönmesi tablosu var ki hayatı alt üst edebiliyor. Vertigo sadece birkaç saniye süren hafif bir dengesizlikle sınırlı kalabildiği gibi, saatlerce, hatta günlerce devam eden ve oldukça şiddetli ataklarla da görülebiliyor. Dengesizlik veya baş dönmesi nedeniyle kendilerini güvende hissedemeyen hastalar da günlük aktivitelerden kaçınıyor, hatta evden dışarı çıkmaya dahi korkabiliyorlar. Genellikle iç kulaktaki denge sisteminde yaşanan bir problemden kaynaklansa da, aslında pek çok etken başımızı döndürebiliyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nazım Korkut vertigoya en sık yol açan nedenleri anlattı, önemli uyarılarda bulundu.
Denge merkezinde sorun gelişince…
Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Nazım Korkut vertigonun her iki iç kulaktan denge merkezine ulaşan uyarıların eşit olmamasından kaynaklandığını söylüyor. Bu duruma neden olan birçok hastalık mevcut. Beyindeki denge merkezine bilgiler 3 önemli kaynaktan geliyor: Gözler, iç kulaktaki yarım daire kanalları ve derin duyu (kaslar, tendonlar, eklemler vs) sisteminden. Bu çoklu sistemin sözü edilen bölgelerin herhangi birinde ortaya çıkan sorun, dengeyle ilgili belirtilere yol açıyor. Vücudun ağırlık merkezi dayanma düzleminin içinde tutulamıyor, etraftaki objeler retinada sabitlenemiyor ve baş dönmesi ile dengesizlik sorunu ortaya çıkıyor.
Amaç altta yatan sebebi ortadan kaldırmak
Vertigoya yol açan etken bazen sadece hastadan alınan bir öyküyle tespit edilirken, bazen ise radyolojik incelemelerin de dahil edildiği birçok ileri tetkikle bile sonuca ulaşmakta güçlük çekilebiliyor. Çünkü baş dönmesine neden olan birden fazla hastalık aynı anda var olabiliyor. Bu durumda her bir hastalığın teşhis edilerek ayrı ayrı tedavi edilmesi gerekiyor. Vertigonun tedavisi iki şekilde yapılıyor: Birincisi akut atak tedavisi. Genellikle acil servislere başvuran hastaların mümkünse baş dönmesi nedeni saptanarak, atağın şiddetini ve süresini azaltan tedavi uygulanıyor. İkincisi ise vertigo nedeni olan hastalığın teşhis edilerek atakların bir daha oluşmasının önlenmesi. Tedavide hedef, hastalığın sebebini ortadan kaldırmak. Eğer bu mümkün olmuyorsa atakların gelmesini önlemek ya da hafif geçmesini sağlamak da tedavide önemli bir adımı oluşturuyor.
Tedavinin şekli nedene göre belirleniyor
Vertigo bazen kolaylıkla tedavi edilebiliyor, bazen de süreç uzun oluyor, sabırlı olmak gerekiyor. Bu durum vertigoya neden olan etkenlere göre değişiyor. “Doğru teşhis konularak doğru tedavi uygulanan hastalarda sonuç alamamak söz konusu değildir.” diyen Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Nazım Korkut sözlerine şöyle devam ediyor: “ Vertigoda öncelikle altta yatan etkenin ortaya konması tedavideki başlıca prensibi oluşturuyor. Ardından tanıya göre uygun olarak manevra hareketleri, ilaç veya cerrahi tedavi gibi yöntemlere başvuruluyor. Örneğin halk arasında kristallerin yerinden oynaması şeklinde ifade edilen hastalıkta uygun manevralarla baş dönmesi yakınmaları kolaylıkla ortadan kalkıyor, ilaç tedavisine gerek duyulmuyor. Vestibüler migren gibi sık görülen bir başka baş dönmesi nedeninde tedavi migrene yönelik olarak gerçekleştiriliyor. Meniere hastalığında ise tuz, kafein, sigara ve alkol gibi kısıtlamalar dışında ilaç tedavisi, orta kulak içine kortizon ve/veya gentamicin ile çeşitli cerrahi yöntemlere başvuruluyor. Diğer baş dönmesi nedenleri de kendi özel koşullarında değerlendirilip, çözümlenebiliyor.”
En sık rastlanan vertigo nedenleri
- İç kulakla ilgili problemler: BPPV olarak isimlendirilen ve halk arasında kristallerin yerinden oynaması olarak bilinen iç kulaktaki yarım daire kanallarına partiküllerin kaçması veya iç kulak sıvılarında artış (meniere hastalığı), nadiren doğumsal iç kulak anomalileri.
- Migren
- Stres: Emosyonel bir stres, nöroendokrin sistemlerin aktive olmasına, bunun sonucunda böbreküstü bezlerinin aşırı hormon salgılamasına, iç kulak sıvılarında artışa ve baş dönmesine neden oluyor.
- İç kulak kanalı ve beyin tümörleri.
- Beyin, beyincik kanaması.
- Kulak enfeksiyonları.
- Beyinde anevrizmalar.
- Multipl skleroz.
- Kardiyolojik nedenler.
- Vertebrobaziler yetmezlik (boyun damarlarının daralmasına bağlı olarak beyin arka tarafının az kanlanması)
- Hormonal, metabolik nedenler, Vitamin B12 ve Vitamin D eksikliği gibi nedenler de vertigoya yol açabiliyor.
Baş dönmesine karşı önlemler!
- Stresten mümkün olduğu kadar uzak durun.
- Hareketli olun, aktif yaşam koşullarını sağlayın.
- Yaşınıza ve bedensel özelliklerinize uygun spor ile egzersizler yapın, açık havada düzenli olarak yürüyün.
- BPPV (kristallerin yerinden oynaması) sorununuz varsa, özellikle yukarı bakmak gibi aşırı veya hızlı baş hareketlerinden kaçının.
- Sigara ve alkol tüketmeyin.
- Meniere hastalığınız varsa tuzu kısıtlayın, sigara ve alkol tüketmeyin, aşırı kafein tüketiminden de kaçının.
- Vestibüler migreniniz varsa mayalı yiyecek ve içeceklerden sakının, eski peynir, çerez, çikolata ve çilek gibi gıda maddelerini beslenme programınızdan çıkarın.