SEYAHAT EDENLERE ÖZEL BESLENME ÖNERİLERİ
Bu tatilde şöyle vurayım yollara, o kent senin bu kent benim gezeyim diye bir plan yapıyor ya da iş nedeniyle sık sık seyahate çıkıyorsanız, dikkat! Bu seyahatlerin bedeli fazla kilolar olabilir. Adeta “seyahat hatırası” olarak alınan kilolardan uzak durmak ve sağlıklı beslenmek istiyorsanız, Acıbadem Ankara Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Merve Güler’in önerilerine kulak verin.
Tatil ya da iş nedeniyle yapılan seyahatler metabolizmamızın da bozulmasına neden olabiliyor. Özellikle de sık seyahat eden, iş yoğunluğu yüksek, sürekli stres altında olan kişilerin düzensiz ve kötü beslenmesi kilo kontrolünü de zorlaştırıyor. Bunun en önemli nedenlerinin başında da yolculuklar sırasında ilginç şekilde abur cubur yemek isteğinin artmasının yanı sıra normal tüketimimizden çok daha fazlasını yeme ihtiyacımız geliyor. Acıbadem Ankara Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Merve Güler, alıştığımız beslenme rutinlerimizin dışına çıkılmasının seyahat boyunca sağlıksız yiyecekleri tercih edeceğimiz anlamına gelmediğini söylüyor. Tabi ki de küçük kaçamaklar konusunda özgür olsak da bunları diğer öğünlerde daha dengeli beslenerek telafi etmek gerekiyor. Peki, seyahatlerde hem sağlıklı beslenmek, hem de kilo almamak mümkün mü? Beslenme ve Diyet Uzmanı Merve Güler, konuyla ilgili verdiği ipuçlarını dikkat ederek bunun mümkün olabileceğini söylüyor…
Güne kahvaltıyla başlayın
Günün en önemli öğünü olan kahvaltıyı hiçbir şekilde atlamayın. Bu sayede hem gün içinde daha zinde olabilir hem de fazla kalorili besinlere daha az rağbet edersiniz. Açık büfe kahvaltılardan mümkünse uzak durmaya çalışın. Peynir, zeytin, domates, salatalık, yeşillikler, tam tahıllı ekmek, meyveleri içeren Akdeniz tarzı bir kahvaltı tercih edin. Eğer bunları bulamıyorsanız şöyle bir kombinasyon yapabilirsiniz; meyve ve süt yanına omlet ya da sütle tahıl gevreği yiyebilirsiniz.
Sucuk, salam, jambon, sosis, pastırma gibi mümkün olduğunca işlenmiş et ürünlerinden kaçının. Protein ihtiyacınızı diğer öğünlere saklayın. Kahvaltının yanında açık çay veya kahve içebilirsiniz tabii şekersiz olmak kaydıyla…
Protein ağırlıklı beslenin
Öğünlerde protein ağırlıklı beslenme gün içerisinde tok kalmanıza yardımcı olacaktır. Bu nedenle mümkünse ızgara, haşlama veya fırında pişmiş etleri yemeği tercih edin. Yağda kızartılmış ürünlerden kaçının.
Bağırsaklarınız için sebze tercih edin
Hava değişikliği ve sürekli oturma pozisyonu gibi nedenler bağırsak hareketlerinin yavaşlatıyor. Bu da hem seyahatler sırasında çok ciddi sıkıntı yaratıyor, hem de uzun dönemde kilo almanıza neden olabiliyor. Bunu önlemek için öğünlerden bir tanesinde mutlaka sebze yemeğe gayret göstermek gerektiğini söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Merve Güler, “Beyaz ekmek yerine esmer ekmeği tercih edin. Ayrıca gün içinde ziyaret edeceğiniz yerlere mümkün olduğunca yürüyerek gitmeye çalışın. Bunun yanında eğer imkanınız varsa bir kupa yeşil çay içmek, öğün aralarında kayısı, erik ve incir yemek de bağırsak hareketlerinizi hızlandırmaya yardımcı olacaktır” diyor.
Fast food tükettiyseniz hareket edin
Özellikle seyahatlerde fast food restoranları en sık ziyaret edilen yemek yeme noktaları oluyor. Ancak gerek uzun süre tokluk sağlamaması, gerekse içeriğindeki sağlıksız gıdalar nedeniyle pizza, hamburger tarzı fast food besinlerden ne kadar uzak kalırsanız kendine o kadar çok iyilik edersiniz. Eğer tüketmek zorundaysanız ya da canınız istiyorsa akşam öğünü yerini öğlen öğünlerini tercih edin. Ama hareket etmeyi de unutmayın! Aynı gün içerisinde veya ertesi günü daha aktif olarak daha çok enerji harcamaya çalışın.
Su içmeyi ihmal etmeyin
Genelde seyahat halindeyken sık tuvalete çıkmamak için sıvı tüketimi azalıyor. Bu durumda vücudumuz susuz kalabiliyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Merve Güler, ağız ve burunda kuruluk ve idrarın koyu renk almasının vücudun susuz kaldığının göstergesi olduğunu söyleyerek, “Dolaşım ve bağırsak sisteminin sağlıklı ve düzenli çalışabilmesi için seyahat boyunca günde en az 1.5 litre su içmeye özen gösterin” diyor. Seyahatte su içmek aklınıza gelmiyorsa telefonunuza belli aralıkla alarmlar kurabilirsiniz veya su içmeyi hatırlatacak uygulamalarda kullanabilirsiniz. Eğer suyun tadı hoşunuza gitmiyorsa içerisine limon, kabuk tarçın, salatalık veya taze nane atarak farklı tatlar elde edebilirsiniz.
Ayrıca, enfeksiyonlardan korunmak için kesinlikle musluk suyu içilmemesi ve kapalı şişe sularının tercih edilmesi çok önemli.
Tatlımızı paylaşalım
Seyahatlerin vazgeçilmezleri arasında tatlılar da var. Gittiğimiz yerlerin yöresel tatlarından mutlaka yemek istiyorsanız, tatlınızı birlikte seyahat ettiklerinizle paylaşabilir ya da aldığınız porsiyonu küçültebilirsiniz. Tatlının yanında sade kahve içebilirsiniz. Kahve kan şekerinizin hızlı yükselmesini engeller.
Tatlı yerine meyve tercih edebilirsiniz. Meyvenin glisemik indeksi tatlıya göre daha düşük olduğundan kan şekerimiz çok hızlı yükselmesini engeller. Meyvenin yanında da süt veya yoğurt tercih ederek içindeki şekerin kana daha yavaş karışmasına yardımcı olursunuz.