KUMAR SANALLAŞTI BAĞIMLI SAYISI ARTTI!
Son yıllarda hem sanal kumar siteleri hem de bu sitelerde oyun oynayanların sayısı hızla artıyor. Uzmanlar, yeni bir bağımlılık alanı oluşturan sanal kumarın, online olunan her an ve her yerde oynanabilmesi nedeniyle ciddi bir bağımlılık tehdidi oluşturduğunu vurguluyor.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sanal kumar hızla yayılıyor. En büyük payı sanal kumar gelirlerin yarısını elinde bulunduran bahis alırken, ikinci sırada ise sanal casinolar yer alıyor. Üsküdar Üniversitesi NPISTANBUL Hastanesi’nden Uzman Psikolog Gürler Güz, sanal kumarın yaygınlaşmasına en önemli faktörler olarak; kolay ulaşılabilirliği, ev gibi rahat ortamlarda oynanabilmesi, paranın sanal ortamda verilmesinin oluşturduğu algı ile bonusların ve ürün sayısının fazla olmasını gösteriyor.
İngilizlerin %6’sı interneti kumar için kullanıyor
Güz, uluslararası online bir kumar markasının 2013’teki değerinin 6.1 milyar Euro olmasının sanal kumarın yaygınlığını gösteren önemli bir veri olarak nitelendiriyor. İngiltere’de yapılan bir araştırmada popülasyonun %6’sının interneti sanal kumar için kullandığının ortaya çıktığını kaydeden Uzman Psikolog Gürler Güz, bu oranın içinde loteri biletleri olmadığını, onun da dahil edilmesi halinde bu oranın bir hayli yükseleceğine dikkat çekiyor. Güz, sanal kumarla ilgili dünyadan bir diğer örnek olarak da Avustralya’yı gösteriyor. Avustralya’da internet bahisleri oynayanların 1999’da nüfusun %1’inin altında iken, yasalaşması sonrasında 2011’de %8.1’e yükseldiğini belirtiyor.
Online ile online olmayan kumarın karşılaştırıldığı bir çalışmanın sonuçlarını da aktaran Uzman Psikolog Gürler Güz, online olmayan kumar oynamanın %5.9 iken online kumar oynamanın 3 kat daha fazla olduğunu kaydediyor.
Önce psikiyatrik rahatsızlığa bakmak gerek
Sanal kumar bağımlılığının bireyin sosyal hayatında getirdiği problemlerin yanı sıra ekonomik olarak da zor durumda kalmasına neden olabileceğini belirten Güz, bu bağımlılık türünün tedavisinde ise öncelikle altta yatan psikiyatrik bir rahatsızlık olup olmadığının araştırılması ve bunun ardından tedaviye başlanması gerektiğini söylüyor.
