DOĞRU ZEYTİNYAĞI SEÇİMİNDE 5 PÜF NOKTA
Sonbaharın gelmesiyle birlikte bereketin, sağlığın adresi zeytin bahçelerinde yeni hasat döneminin hareketliliği başladı. Yeni sezon ürünler yavaş yavaş raflara taşınırken, sağlıklı ve lezzetli zeytinyağı tüketmek isteyenler için yeni bir seçim dönemi de başlamış oldu. Türkiye’ye uluslararası yarışmalarda en fazla ödül getiren zeytinyağı markası Nova Vera, Türk mutfak kültüründe geniş bir yere sahip olan zeytinyağını satın alırken dikkat edilmesi gereken 5 kriteri hatırlatıyor.
Sağlıklı yaşam bilincinin artmasıyla birlikte Türkiye’de zeytinyağına olan ilgi giderek artıyor. Sağlıklı ve lezzetli bir seçim için zeytinyağının üretim tekniği, kokusu, tadı, rengi, markası ve ambalajı en önemli kontrol noktalarını oluşturuyor. İşte yeni sezon ürünlerinin tüketiciyle buluşmaya başladığı şu günlerde, zeytinyağı seçiminize rehberlik edecek 5 püf nokta…
Üretim tekniği
Satın alacağınız zeytinyağının üretim tekniğini inceleyin. Erken hasat ve soğuk sıkım özelliğini arayın. Zeytinyağını mucize besin yapan, onun sağlığa faydalı bileşenleri yani ‘polifenol’ içeriğidir. Polifenoller erken hasat döneminde en yüksek düzeydedir, ağaçtaki zeytin olgunlaştıkça polifenolü azalırken içindeki yağ miktarı artar. Zeytinin doğru işlenmesi için ayrıca soğuk sıkım yapılması ve mümkün olduğunca az su kullanılması gereklidir. Çünkü polifenoller, uçucu ve suda çözünür yapıdadır, sıcak sıkım ve su ile yapılan sıkımlarda kolayca suya karışmakta ve yok olmaktadırlar. Erken hasat edilmiş ürünler soğuk sıkım ile işlendiğinde sağlık için çok faydalıdır.
Koku
Zeytinyağını satın almadan önce koklayın. Zeytin kokusu sanılanın aksine zeytinyağında istenmeyen bir kokudur ve meyvenin fazla beklenerek sıkıldığını anlatır. Kokladığınızda mutlaka meyvemsi bir koku almanız, kötü koku almamanız gerekir. Taze meyve, taze çimen kokularını çağrıştıran ürünleri tercih edin. Pastel boya veya yağlı boyayı çağrıştıran kokular var ise bu yağın beklemiş olduğunu gösterir.
Tat
Zeytinyağını tadın ve dilinizin üzerinde hafifçe hava ile gezdirin. İyi bir zeytinyağının, dilinizin yanlarında acılık ve boğazınızda yakıcılık hissi oluşturması gerekir. Bu yakıcılığın asitle herhangi bir ilgisi yoktur, içinde yüksek miktarda antioksidan olduğunu gösterir. Zeytinyağının sağlığa faydası, onarıcı ve gençleştirici etkisi buradan gelir.
Renk
Zeytinyağını satın alırken ürünün rengine bakarak karar vermeyin. Yağın rengi ürünün kalitesini ifade etmez. Piyasada içerisine belirli maddeler eklenerek rengi değiştirilen hileli ürünler bulunmaktadır. Renk kriteri seçimde yanıltıcı olabilir.
Marka ve Ambalaj
Markası ve etiketi olan ürünleri tercih edin. Bu ürünler T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı’nca onaylı ürünlerdir. Satın alacağınız ürünün etiketini okumadan almayın. Zeytinyağının üretim ya da hasat yılı, dolum tarihi, son kullanma tarihi, coğrafi işaretini, elde edildiği zeytin çeşidini ve bölgesini etiket üzerinde arayın. Dolum tarihi yerine hasat yılını sorgulayın. Satın alacağınız zeytinyağının pet şişe yerine mutlaka koyu renkli bir cam şişede olmasına dikkat edin. Unutmayın, zeytinyağı şişesinden geçen ışık ürün içindeki maddelerin çok kısa sürede bozulmasına sebep olur. Zeytinyağındaki asit değerinin düşüklüğü zeytinyağının ne kadar iyi işlendiğine dair iyi bir göstergedir. % 0,3’ün altında asit değerine sahip zeytinyağları genel olarak iyi kalitededir. Ve en önemlisi, zeytinyağının bekledikçe bozulup işlevini kaybeden bir ürün olduğunu unutmayın. Tercihen aldığınız ürünü bir iki ay içinde tüketin.