ANTİDEPRESAN KULLANIMI NEDEN ARTTI?
Günümüzde antidepresan kullanımı giderek artıyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Ağustos ayında açıkladığı rakamlar da bunu destekliyor. Koca’nın açıkladığı verilere göre son üç yılda 61 milyon sinir sistemi ilacı, 12 milyon antidepresan kullanıldı. Peki, bu artışın nedeni nedir? Bu sorunun yanıtını DoktorTakvimi.com uzmanlarından Psk. Kübra Uğurlu veriyor.
Pandemi, yaşanan doğal afetler, ekonomik ve sosyal problemler psikolojimizi yakından etkiliyor. Günümüzde psikolojik dayanıklılığın düşmesi ve bilinçlenmeyle beraber antidepresan ilaçlarının kullanımının arttığı bir süreç yaşıyoruz. Yaşanılan sosyal ve bireysel sorunların kişi üzerinde bıraktığı etkiler nedeniyle kaygı, depresyon, öfke kontrol bozukluğu başta olmak üzere bazı psikolojik ve psikiyatrik problemlerin ortaya çıktığını söyleyen DoktorTakvimi.com uzmanlarından Psk. Kübra Uğurlu, bu durumun psikiyatrik ilaçlarda artışa sebebiyet vermesinin kaçınılmaz olduğunu belirtiyor.
Bu tarz ilaçların kullanımının olumlu bir yanı bulunduğunu anlatan Psk. Uğurlu, “Bu durum toplumun psikiyatrik ilaçlara, psikiyatristlere ve psikologlara olan önyargılarının kırıldığını gösteriyor. Kişilerin psikolojik sorunlarla alakalı destek almaya olan isteklerinin artması; iyileşmeye olan farkındalıklarının artmasıyla beraber yaşam kalitelerini ve standartlarını yükseltmek istemelerinden kaynaklanıyor. Aslında bazen senelerdir üstü örtülmüş psikolojik sıkıntıların kabulü ile tedaviye başlamalarından da kaynaklandığını söylemek zor olmaz” diyor.
Psikolojik ve bedensel sağlığınız için kendinize zaman ayırın
Psikolojik destek almaya yönelik önyargının kırılmasıyla, kişilerin geçmişten bugüne gelen sorunlarının çözümünü aradığına dikkat çeken DoktorTakvimi.com uzmanlarından Psk. Kübra Uğurlu, antidepresan ilaçlarının kullanımındaki bu artışın bir başka nedeninin ise iletişimsizlik, toplumun hızına yetişme çabasıyla beraber ihmal edilen bireysel ve ruhsal sağlık ile kişinin yaşam kalitesinin aynı oranda sıkıntıya düşmesi olduğunun altını çiziyor. Psk. Uğurlu, bu süreçte kişilerin sosyal, ailesel, ilişkisel sorumluluklarının yanı sıra kendine bir alan yaratmasının, psikolojik ve bedensel sağlığı için kendine kaliteli zaman ayırmasının önemli olduğunu hatırlatıyor. “Bütün yaşamsal hengamenin içerisinde insan doğası gereği içsel huzuru arar, bunun için zamana bazen de yalnızlığa da ihtiyaç duyar” diyen Psk. Uğurlu, bu zamanı kendimize oluşturmazsak bizim yerimize başkalarının bunu yapmayacağını ifade ediyor.