SağlıkYaşam

3 MAYIS DÜNYA ASTIM GÜNÜ

Dünyada 300 milyon astım hastasının bulunduğu ve yıllara göre, hastalığın artış gösterdiği belirtiliyor. Mevsim değişikliklerinin, virüs enfeksiyonlarının, üst solunum yolu hastalıklarının, alerjenlerin ve stresin, astım nöbetlerini tetiklediğine dikkat çekiliyor.

Türk Toraks Derneği ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından kurulan GARD (Global Alliance Against Respiratory Diseases ), Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği ve Sağlık Bakanlığı işbirliğiyle, her yıl Mayıs ayının ilk Salı günü, ülkemizde ve dünyada “Dünya Astım Günü” olarak kutlanıyor.

En sık görülen kronik hastalıkların başında “Astım”ın geldiğini belirten ve dünya astım günü sebebiyle açıklamalarda bulunan Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Doç. Dr. Akgül Akpınarlı Antony, bahar alerjilerinin ve mevsim değişikliklerinden kaynaklanan hastalıkların, astımı etkilediğine dikkat çekti. Virüs enfeksiyonlarının (soğuk algınlığı, grip), üst solunum yolu hastalıklarının (anjin, bademcik, kafa sinüslerinde, burun ve burun arkası iltihaplarının), alerjenlerin (ev tozlarının, küflerin, evcil hayvanların, hamam böceklerinin ve çiçek tozlarının), mevsim değişiklerinin, ağlamanın, stresin astım nöbetlerini tetiklediğini söyledi.

Dünyada 300 Milyon Astımlı Hasta Var!

Doç. Dr. Akgül Akpınarlı Antony, çocuklarda en sık görülen kronik hastalıkların başında “Astım” hastalığının geldiğini belirterek şöyle konuştu: “Dünyada yaklaşık 300 milyon kadar astım hastası bulunuyor, ülkemizde ise yaklaşık her 12-13 yetişkinden biri, çocuklarda ise her 7-8 çocuktan biri astım hastasıdır. Hastalığın, yıllar içinde artış gösterildiği görülüyor. Astım, akciğer içi hava yollarında daralmaya neden olan ve alevlenmeler ile seyreden kronik bir akciğer hastalığıdır. Hava yollarındaki bu daralmanın nedeni mikrobik olmayan bir tür iltihap nedeniyle hava yolu düz kaslarının kasılması ve yine aynı zamanda hava yolu duvarının şişmesidir. Hastalık tekrarlayan nefes darlığı, nefes alıp verirken ortaya çıkan hırıltı/hışıltı/ıslık sesi, göğüste baskı hissi ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösterir. Belirtilerden bazen hepsi bazen sadece bir tanesi görülebilir. Genellikle çocuklarda tekrar eden öksürük, hırıltı nefes darlığı, geceleri ve sabah kalktığında öksürme, koşma ve ağlama sonrası öksürük, nezle ve gribin uzun sürmesi, göğüse inmesi, burun akıntısı, burun tıkanıklığı gibi sorunlar, çok sık hastalanma ve çok sık antibiyotik kullanımı gibi belirtiler astımı düşündürür. Genellikle çocuklarda besin alerjilerini astım takip eder. Dolayısıyla besin alerjili çocukların yakın takibi önemlidir.”

Astım Nöbetlerini Tetikleyen Faktörler

Doç. Dr. Akgül Akpınarlı Antony; astım için en önemli iki risk faktöründen birinin genetik yatkınlık, bir diğerinin ise çevresel etkiler olduğunu söyledi. Anne, baba ya da yakınlarının alerjik hastalıklara ya da astım hastalığına sahip olmasının, çocuklarda en önemli risk faktörü olduğunu, alerjenlerin, tekrarlayan akciğer enfeksiyonlarının, sigara dumanının, iç ve dış ortam hava kirliliğinin, beslenme tarzının çevresel risk faktörlerini oluşturduğunu belirtti. Doç. Dr. Antony; virüs enfeksiyonlarının (soğuk algınlığı, grip), üst solunum yolu hastalıklarının (anjin, bademcik, kafa sinüslerinde, burun ve burun arkası iltihaplarının), alerjenlerin (ev tozlarının, küflerin, evcil hayvanların, hamam böceklerinin ve çiçek tozlarının), mevsim değişiklerinin, ağlamanın, stresin astım nöbetlerini tetiklediğini vurguladı.

Astım Tedavi Edilebilir Bir Hastalıktır

Alerji ve Astım Uzmanı Doç. Dr. Akgül Akpınarlı Antony astımın tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu belirterek şöyle konuştu: “En iyi tedavi astım yapan faktörlerin iyi belirlenmesi ve bunlardan korunma yollarının iyi bilinmesidir. Korunma yapılmasına rağmen şikâyetler oluyorsa bazı ilaç tedavilerine ihtiyaç vardır. Dünyada olduğu gibi, ülkemizde de bu hastalığın tedavisi ile ilgili gerekli her türlü̈ ilaç ve malzeme bulunmaktadır. Uygun ilaç̧ tedavisi ile astımlılar iş ve okul dâhil günlük yaşamlarına, hastalık nedeni ile herhangi bir kısıtlanma olmadan devam edebilirler. Alerjik astımda en kalıcı tedavilerden biride alerjik olunan maddeye karsı yapılan aşı tedavileridir.Alerjik astımın tedavisindeki en etkili yol aşılama yöntemidir ve bu yöntemle hastalıktan kurtulmak mümkündür. Alerji aşıları, astımın gidişatını değiştirebilme potansiyeline sahip tek tedavidir. Mümkün olduğunca erken başlanmalıdır. Çünkü alerji aşıları dışındaki tedavilerin hiçbiri hastalığın vücuttan atılmasını sağlamaz, sadece mevcut yangının seviyesini azaltır.”