SağlıkYaşam

EL YIKAMAK YETMEZ, YÜZÜĞÜNÜZÜ DE ÇIKARIN…

Ellerimi tertemiz yıkadım diyorsanız dikkat!

Sağlımızı korumak için el hijyeni olmazsa olmazların başında geliyor. Ancak içinde bulunduğumuz bu olağanüstü dönemde, koronavirüsten korunabilmek için el temizliğine normalden daha fazla özen göstermemiz gerekiyor. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Meltem Hüner, koronavirüsün yayılmasında ellerin büyük risk oluşturduğuna işaret ederek “Yüzük kullanmayın. Ellerinizi sık sık yüzünüze götürme alışkanlığınızı bırakın” uyarısında bulundu.

Koronavirüs hakkındaki bilgiler her geçen yün yenileniyor. Önceleri damlacık yoluyla bulaştığı, havada asılı kalmadığı düşünülen virüsün cansız yüzeylerde de günlerce kalabildiği ortaya çıkınca alınması gereken önlemler de arttı. Özellikle dış dünyamızı çevreleyen tüm nesnelere dokunduğumuz için ellerimiz de koronavirüsün bulaşmasında en etkili organlarımız. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Meltem Hüner, el hijyenini tam anlamıyla sağlama konusunda unutmamamız gereken noktaların altını çiziyor: “Uzunca bir süredir hayatımızı sınırlandırdık. Mümkün olduğunca az dışarı çıkıyoruz ve az kişiyle görüşüyoruz. Yine de eve geldiğimizde muhakkak önce ellerimizi su ve sabunla en az 20 saniye yıkamamız gerekiyor. Tüm parmaklarımızı, parmak aralarımızı, tırnak diplerimizi, avuç içini ve elimizin dış yüzeyini de yıkadığımızdan emin olmalıyız. Evden hiç çıkmasak bile tuvaletten sonra, yemekten önce ve sonra ya da yaptığımız işlere göre örneğin bahçe ile ilgilenmişsek, elimizi aynı özenle yıkamamız şart.”

Sakal, bıyık tıraşına dikkat!

Koronavirüs günlerinde yeni davranışlar edinirken bazı alışkanlıklarımızı da geride bırakıyoruz. Terk etmemiz gereken alışkanlıklarımızın çoğu ise ellerimizle ilgili. Çünkü gün içerisinde sayısız kez yüzümüze dokunduğumuzun, saçlarımızı düzelttiğimizin farkında olmuyoruz. Bu alışkanlığın devamı da hem el hijyenini ortadan kaldırıyor hem de elimizdeki virüsün ya da başka mikropların bulaşmasına neden olabiliyor. Koronavirüsün ağız, burun ve göz yoluyla vücudumuza girdiğini hatırlatan Dr. Meltem Hüner, “Ellerimizi nasıl kullandığımız konusunda farkındalık geliştirmemiz önemli. Buna dikkat ettiğinizde elinizi ne kadar çok yüzünüze, burnunuza, gözünüze dokundurduğuna şaşırabilirsiniz. Bu alışkanlıktan kurtulmak için el hareketlerinize odaklanabilirsiniz” diyor. Erkeklerin bıyık ve sakallarının koronavirüsün yerleşmesi ve tutunması için uygun ortam oluşturduğuna işaret eden Dr. Meltem Hüner, sakal-bıyık tıraşının önemine dikkat çekiyor.

Aksesuarları çıkarın

Ellerimizle ilgili önemli bir başka nokta da kullandığımız aksesuarlar. Yüzük ve bileklik deyince özellikle kadınlar akla gelse de nikah ve nişan yüzüğü takan erkeklerin de koronovirüsün metal yüzeylerde uzun süre canlı kalabildiğini hatırlaması gerekiyor. Ayrıca hijyenik el yıkamayı da engelleyebilen yüzük gibi aksesuarların salgın sona erene kadar kullanılmamasını öneren Enfeksiyon ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Meltem Hüner, “Ellerinizi yıkasanız bile yüzük gibi aksesuarlar virüslerden tam arınmayı engelleyebilir. Yüzük nedeniyle parmakları durulamak da daha zor olabilir. Özellikle uzun yıllardır takılan nikah yüzüklerini çıkarmak, terk edilmesi için zor bir alışkanlık olsa da içinde bulunduğumuz dönemde yapmamız gereken bu” diye konuştu.